Tuz Gölü, Türkiye’nin ikinci büyük gölü ve dünyanın tuzlu ikinci büyük gölü. Tuz ihtiyacımızın % 70’inin sağlandığı önemli bir doğal kaynak ve pek çok kuş türüne ev sahipliği yapıyor. 85 kuş türü, 4 çeşidi endemik 129 böcek türü, 15 memeli türü ve 38 endemik bitki türü yaşıyor ve 6.000 kadar kuş yuvalama alanı bulunuyor. Flamingo, kılıçgaga, angıt ve benzeri kuşların yanı sıra yağmurcunlar, turnalar, yaban kazları ve yaban ördekleri büyük topluluklar halinde yaşamlarını sürdürebiliyor. Avrupa’da nesli tükenmekte olan flamingolar için ayrıca habitat niteliğinde. Ülkemizde biyoçeşitliliğin korunması açısından büyük önem taşıyan Tuz Gölü, uluslararası kriterlere göre A sınıfı sulak alanlardan biri-ydi-.

NASA, aralık ayında Tuz Gölü’nde kuraklığın yıllar içinde neden olduğu değişimi gösteren uydu görüntülerini paylaştı. 1988 yılından günümüze kadar olan görüntülerde gölün bazı yaz mevsimlerinde tamamen kuruduğuna dikkat çekilirken göldeki suyun giderek azaldığı belirtildi. “Bir zamanlar Türkiye’nin en büyük ikinci gölü olan Tuz gölü şimdilerde su birikintisinden daha geniş bir alanı kaplıyor” ifadelerine yer verildi. Tuz gölü milyonlarca yıldır var olan özelliklerini yanlış tarım politikaları ve küresel iklim krizi nedeniyle kaybetmeye başladı. Uzaydan bile fark edilecek kadar küçüldü.

Geçtiğimiz yıl yaz aylarında yer altı sularının kontrolsüz ve kaçak kullanımı, su kanallarının bentler ile kesilmesi sonucu Tuz Gölü’nün suları dört kilometreden fazla geri çekilmişti. Bu nedenle yeni doğan 3 bin flamingo yavrusu kıyıya ulaşamadığı için beslenememiş ve telef olmuştu.

İklim değişiklikleri ve insan faaliyetleri sebebiyle oluşan kuraklıklar, gezegenimizin doğasını bozuyor ve ciddi sonuçlara yol açıyor. Ülkemizde bulunan birçok doğal alan da bu durumdan kötü bir şekilde etkilenerek durumun ne kadar önemli ve ciddi bir sorun olduğunu gözler önüne seriyor. BM iklim raporuna göre Akdeniz havzası, küresel ısınmadan en çok etkilenecek yerlerden biri. Türkiye’nin %60’ı çölleşme riskiyle karşı karşıya. Türkiye’nin yanlış tarım ve su politikalarını iklim değişikliğiyle uyumlu şekilde değiştirmesi, sulak alan ekosistemleri ve tarımsal üretimlerin birbirini var edecek şekilde yönetilmesi gerekiyor.

Kaynaklar:

– Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı resmi internet sitesi:csb.gov.tr/

– NASA twitter hesabı: twitter.com/NASA

Kategoriler: Genel

0 yorum

Bir cevap yazın

Avatar placeholder

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir