Tabiatın çocuğu olmak için ilk önce doğru beslenmek gerekir. Beslenmenin çeşitlerini ve bu açlığın nasıl giderilmesi gerektiğini bilmek. Ayrıca bu açlığı giderirken, kâinat ile olan ilişkinin de farkında olmalıyız.
İnsanın üç türlü açlığı vardır;
1) Mide açlığı-Bedensel
2) Kalp, gönül açlığı-Ruhsal
3) Kafa açlığı-Bilgiselİ
İnsan tabiatı gereği, yaşamsal faaliyetlerini devam ettirebilmek için, kainatın cömertçe sunduklarına muhtaç bir canlıdır. İnsanlık tarih boyunca mide açlığını besinler ile, kalp açlığını sevgi ile, kafa açlığını ise bilgi ile gidermiştir. Tabiat, insana her zaman doğal olanı, saf ve temiz olanı sunmuştur. Bilginin, sevginin ve besinin saf ve temiz hali insana şifa verir. İnsan bu üç temel beslenme şekli ile şekillenir. Doğru beslenerek bütün sistemin daha sağlıklı çalışmasını sağlar. Mide açlığı doğru besinler ile giderilirse, sağlıklı bir vücuda sahip olunur. Kalp açlığı doğru ve güzel sevgi ile beslenirse, iyi bir insan yani ahlâklı bir insan olunur. Kafa açlığı da doğru bilgiler ile giderilirse, doğru ve sağlıklı düşünmeye başlanır. İnsan bu üç doğru beslenme şekli ile tabiatın bir parçası olur. Tabiatın çocuklarından biri olur. İnsan, kâinat ile olan bağlarının farkına varıldıkça, tabiata olan sevgi ve saygı artar. Kâinatın bütün döngüsüne hürmet ile bakmaya başlar. Cemâdâtın, nebatatın ve hayvanatın birbiri ile kusursuz bir döngüsü, etkileşimi vardır. İnsanlığın tabiatın neresinde durduğu, bütün döngünün kaderini belirler. Kadim bilgiler ışığında yeni bir medeniyet tasavvurunun oluşması, insan merkeziyetçiliğinden, tabiatın merkeze alındığı bir sisteme doğru evrilmemiz gerekir. Zayıflayan bağlarımızı doğru şekilde beslenerek kuvvetlendirebilir ve yeni bağlar oluşmasını sağlayabiliriz.
“Tabiata saygı, aklın vicdanıdır.”
Mustafa Kemal Atatürk
0 yorum