İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) katı atık işçiliği yapanların sosyoekonomik durumlarını, çalışma ve geçim koşullarını, talep ve ihtiyaçlarını ortaya koymak ve aynı zamanda çözüme yönelik politika önerileri sunmak amacıyla hazırladığı “Kentin Yükünü Sırtlananlar: İstanbul’un Katı Atık Toplayıcıları, Sorunlar ve Talepler” raporu bu alanda çalışanların içinde bulunduğu ağır koşulların fotoğrafını verilerle ortaya koydu.
Araştırma kapsamında Beyoğlu, Kadıköy ve Ümraniye’de katı atık işçileriyle görüşmeler yapıldı ve aynı zamanda atık depoları ziyaret edildi.
Ayrıca konunun çok boyutluluğunu ortaya koymak amacıyla kamu kurumları, sanayi dernekleri, sivil toplum örgütleri ve meslek odalarıyla görüşüldü.
15 BİN KİŞİ KAĞIT TOPLUYOR
Araştırmada, Türkiye’de sürekli ve dönemsel olarak katı atık toplayarak geçimini sağlayanların sayısının 500 bine ulaştığının tahmin edildiğine yer verildi.
Yakın zamanda yapılan çalışmaların sonuçlarına göre İstanbul’da sadece kağıt toplama alanında 15 bin kişinin çalıştığı bilgisi yer aldı.
Plastik, cam ve hurda gibi sokaklarda toplanan diğer atık türleri de dikkate alındığında İstanbul’da atık işçiliği yapanların sayısının çok daha yüksek olduğu belirtildi.
Katı atık işçiliğinin arkasında bir “hayatta kalma” mücadelesi olduğu belirtilirken bugün katı atık işçilerinin çalışma, barınma koşulları ve sosyoekonomik durumları kent yoksulluğunun en görünür olduğu alanlardan birisi haline gelmiş durumda olduğuna dikkat çekildi.
Atık toplayıcılar her türlü zorluğa rağmen hayatta kalmak için “son durak” olarak gördükleri işlerinin ellerinden alınması konusunda oldukça kaygılı olduğuna araştırmada yer verildi.
İŞLERİNİN ELLERİNDEN ALINMASI KONUSUNDA KAYGILILAR
Atık toplayıcıları, kentte sağlıksız ve güvencesiz koşullarda çalışmanın zorluklarının yanı sıra kolluk kuvvetlerinin dönem dönem artan müdahalelerinin kendilerini tedirgin ettiğini belirtiyor. Sıfır Atık Yönetmeliği dâhil olmak üzere şimdiye kadar çıkarılan pek çok yönetmelikle geçimlerini sağladıkları alan gittikçe daha fazla daralıyor. Kolluk kuvvetlerinin müdahaleleriyle geçimlerini sağladıkları bu işin ellerinden alınmaya çalışıldığına yönelik ciddi kaygıları olduğunu ifade ediyorlar. Başlıca talepleri arasında geçimlerini sağladıkları alanın kendi emek süreçlerini yok sayacak şekilde daraltılmaması; güvenceli çalışma, barınma ve sağlık haklarına erişim ve örgütlenme hakkının tesis edilmesi, yaptıkları işin bir kamu hizmeti ve meslek olarak tanımlanması gibi konular yer alıyor.
SORUNLARININ ÇÖZÜLMESİ İÇİN EKOLOJİK YAKLAŞIM GEREKİYOR
İstanbul Planlama Ajansı tarafından hazırlanan raporda İstanbul’da geri dönüşüm sektöründe katı atık işçiliği konusuna dair politika önerileri de yer alıyor. Bu öneriler şu şekilde:
*Çok Paydaşlı, Katılımcı Bir Model Geliştirilmeli: Bakanlıklar ve yerel yönetimler düzeyindeki politika alanları arasındaki kesişimleri gören bir yönetim perspektifinin geliştirilmesiyle hem ekolojik sürdürülebilirliğin hem de kimsenin arkada bırakılmamasının gözetildiği katılımcı bir model geliştirmek mümkün olacaktır.
Güvenceli Çalışma Koşulları Garanti Altına Alınmalı: Atık toplayıcıların çalışma talep ve beklentilerine yönelik ön çalışmalar detaylandırılarak güvenceli koşullarda ve özlük haklarına sahip olarak çalışabildikleri modeller geliştirilmelidir.
Atık Toplama Alanları Düzenlenmeli: Teşvik sistemleri ile yeni oluşturulacak olan ve kayıt altına alınacak olan depoların şehir içinde dengeli dağılımı ile hem atık toplama alanlarının üzerindeki kentsel dönüşüm baskısı hafifletilecek hem de atık toplama ve biriktirmeye dair akış daha düzenli ve sistemli hale gelebilecektir.
*Barınma, Yaşam ve Sağlık Koşulları İyileştirilmeli: Depoların atık toplayıcılara sağladıkları imkanların (barınma, gıda vb.) sosyal devlet ilkesi etrafında desteklenmesi gündeme alınmalıdır. Barınma ve barınmayla ilgili ihtiyaçlar için seçenekler (geçici barınma evleri, aşevleri, temiz kıyafet sunan merkezler, ortak banyolar ve çamaşırhaneler vb.)oluşturulmalıdır. Sağlık hizmetlerinden faydalanmaları sağlanmalı.
*Atık Toplayıcılığında Çocuk İşçiliği Sona Erdirilmeli: Atık toplayıcılığı alanında güncel olarak çalışan çocuk sayısını tespit etmek ve bu alandaki çocukların okul terki azaltmak üzere Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı birlikte politika ve hizmet geliştirmelidir.
*Kaynağında Ayrıştırma ve Geri Dönüşüm Bilgisi Yaygınlaştırılmalı: Geri dönüşüm bilincinin çocuktan yetişkine kadar yaygınlaştırılmalı ve bu bilgilerin uygulanması vatandaşlar arasında çeşitli uygulamalarla pratik düzeyde desteklenmelidir.
*Atık Oluşumunun Azaltılmasına Yönelik Politikaların Geliştirilmeli: Ülke genelini kapsayacak düzenlemelerle Avrupa Birliği’nde yasaklanan bazı tek kullanımlık plastiklerin Türkiye’de de yasaklanması ve bireylerin plastik tüketimlerini azaltmaları için haneden sanayiye uzanan bir planlama yapılması gereklidir.
KAYNAK: https://www.sozcu.com.tr/2022/gundem/turkiyedeki-500-bine-yakin-atik-toplayicisi-islerinin-ellerinden-alinmasindan-korkuyor-6982353/
0 yorum