Arcadia sanat festivalinin bir parçası olan “yürüyen orman” projesinin adı Bosk, Frizce’de ‘orman’ anlamına geliyor. Peyzaj mimarı Bruno Doedens tarafından insanların doğayla olan ilişkisini yeniden değerlendirmek amacıyla geliştirildi.
1200 ağaç, Leeuwarden şehir merkezinin 3,5 km’sini kaplıyor. Proje, yerel halka ve festival ziyaretçilerine doğa ve yeşil yaşamla yeniden bağlantı kurma konusunda ilham vermek için tasarlandı.
Bosk’un harika kamusal sanat enstalasyonunu yaratan Hollandalı peyzaj mimarı ve arazi sanatçısı Bruno Doedens, “Kendimize sorduk – 1.200 ağacı 100 günden fazla bir süre boyunca bir şehir merkezinde hareket ettirebilirsek, o zaman başka neler yapabileceğimizi hayal edin” dedi.
Doedens, sadece şehrin etrafına 1.200 ağaç dikmek belki daha kolay olurdu, ancak “hareket eden bir ormandan daha az etkiye sahip olurdu” dedi ve ağaçları trafikte koordineli bir şekilde taşımanın lojistik zorluklarının olduğunu ifade etti.
Bosk ekibi, ziyaretçilerin türler hakkında daha fazla bilgi edinebilmesi için her ağacı bir QR koduyla etiketledi. Ayrıca saksılara yerleştirilen toprak sensörleri sayesinde ağaçların su ihtiyaçları takip edildi.
Araç trafiği düzenlenerek, orman hafta içi belirli saatlerde ve belirli caddelerde aşamalı olarak taşındı. Böylece ormanın bir yerde küçülürken başka bir yerde büyüyordu.
Ağaçlar 800’den fazla ahşap saksıya dikildi ve daha sonra tekerlekli arabalara yüklendi. Kızılağaç, dişbudak, karaağaç, akçaağaç, meşe ve söğüt gibi 60’tan fazla yerli türü içeriyordu.
Bosk projesinin başarısı, radikal hayal gücü ile geniş insan topluluklarını harekete geçirmenin birleşiminde yatıyor. Leeuwarden sakinleri artık doğayla yeni bir ilişki kurduklarını, gezegeni kirletmek ve yok etmek yerine zenginleştirme fikrini hayal edebildiklerini belirttiler.
Ziraat Mühendisi
Rıdvan Keskin
0 yorum