Kendi hava durumunu oluşturabilen ve dünyadaki iklimleri etkileyebilen yağmur ormanları, karbon salımını hapsederek küresel ısınmayı yavaşlatan en hayati kaynaklardan biri. Ama ne yazık ki, kırılgan ekosistemiyle sürekli ormansızlaşma tehdidiyle karşı karşıya.
Yaklaşık beş buçuk milyon kilometrekarelik alanı kaplayan, başta Brezilya olmak üzere dokuz Güney Amerika ülkesine yayılan yağmur ormanlarının son 15 yılın en yüksek orman kaybıyla karşı karşıya olduğu açıklandı. Ormansızlaşma bir yılda %22 oranında arttı. Son verilere göre 2020-2021 yıllarında Amazon’da yaklaşık 13 bin 235 kilometrekare ormanlık alan yok oldu. Bu 2006’dan beri kaydedilen en yüksek kayıp.
Kasım ayı başında yapılan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP26), 2030’a kadar ormansızlaştırmayı durdurup tersine çevirme sözü veren ülkeler arasında Brezilya da var.
İskoçya’nın Glasgow kentinde yapılan COP26’da Brezilya orman tahribatını durdurmayı taahhüt eden anlaşmayı imzalamıştı. Ülkelere bunun karşılığında 14 milyar doları bulan kamusal ve özel fon sağlanacak. Bu fonun bir kısmı gelişmekte olan ülkelerde zarar görmüş orman alanlarının yeniden canlandırılması, yangınlarla mücadele ve yerli halkların desteklenmesine harcanacak.
Amazon yağmur ormanları dünyadaki en fazla biyolojik çeşitliliğe sahip ekosistemlerden biri ve dünyanın en büyük yağmur ormanı. Ormanlar, üç milyondan fazla bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapıyor. Ormanlar içerisinde 40 bin ağaç çeşidi, 2 bin kuş çeşidi ve memeli hayvan, 2 bin 200 balık çeşidi ile 128 bin 843 çeşit omurgasız hayvan bulunur ve bu nedenle dünya üzerinde en fazla türe sahip. Yaklaşık bir milyon yerli insan ormanlarda yaşamına devam ediyor.
0 yorum