Yaşamın ayrılmaz iki parçası. Toprak ve su. Su ile başlayan hayat, toprak ile evrildi. Birbirinde can buldu. Yaşamın sırrı ise bir avuç toprak ve bir yudum sudaydı. Ekosistemlerin işleyişinin temel kaynağı olan toprak ve su, gezegenimizdeki biyolojik çeşitliliğin tamamına ev sahipliği yapıyor. Yaşamın devamlılığı için ihtiyaç duyduğumuz her şeyi cömertce bizlere sunuyor. Bu cömertlik karşısında bizlerin de daha duyarlı olması gerekir.

“Toprak işlenmeye başladığında diğer sanatlar onu takip eder. Bu nedenle çiftçiler insan uygarlığının kurucularıdır.” Fakat tarım devrimi ise insanlık tarihinin en büyük hatalarından biridir. Tarım ve sanayi devrimleri sonucu gelişen teknoloji ile birlikte birim alandan alınacak ürün miktarını artırmak için toprak bilinçsizce işlenmiş ve su vahşi bir şekilde kullanılmıştır. Toprağın öz evlatları yabani bitkiler toprak analarından ayrılmış ve onun yerine kültür bitkileri yani üvey evlatlar yetiştirmeye başlanmıştır. Özden kopuş ise bu şekilde başlamıştır. Kültür bitkilerinin hastalık ve zararlıları için kimyasal ilaçlar (tarım zehirleri), bitki besleme için kimyasallar gübreler kullanılarak tamamen kimyasal bir çöplük, kimyasal bir düzen kurulmuştur. Toprak, yer altı suları ve akar sular aşırı kimyasal kullanımı ile kirlenmekte ve bu kirlenme döngüsü içerisinde yetiştirilen ürünler ise insanlığın en büyük problemlerinden birisi haline gelmiştir. Zehirsiz sofralar için, toprak ve suyun korunması ve temiz olması gerekmektedir.

İkinci dünya savaşı sonrası savaş kimyasalları üreten şirketler üretimlerini tarım sektörüne çevirdiler. Bunun sonucu olarak doğa-çevre ve insan ilişkileri pek fazla dikkate alınmadan kimyasal uygulamalar yapılmaya başlandı. Tarım diğer sektörlerden farklı olarak hem çevreden etkilenen hem de çevreyi etkileyen farklı bir yapıya sahiptir. Esasında tarımın çevrenin yapısına olumlu bir etkisinin olduğunu söylemek mümkündür. Ancak dünya çapında diğer alanlarda yaşanan gelişmelerin tarımda da kendini göstermesi zaman içinde tarımın çevre, insan ve hayvan sağlığı açısından önemli sorunlar oluşturmasına yol açmıştır. Tarımda bitkisel üretimde zararlılarla mücadelede kullanılan tarım ilaçları ortaya çıkan bu zararların sadece birisidir. Gelecekte sağlıklı bir dünyada yaşamak için sularımızı ve topraklarımızı korumamız gerekiyor. Bunun için alışılagelmiş bir çok alışkanlıklarımızdan vazgeçmemiz gerekmektedir.

Su hayattır, hayat ise toprak. Toprağa düşen tohum, toprak ve suyla hemhal olduğunda içindeki cevheri yani yaşamın kendisini ortaya çıkarır. İçimizdeki umut tohumlarını bir avuç toprak ve bir yudum su ile yeşerterek gelecek nesillere ulaştırmalıyız.

Kategoriler: Genel

0 yorum

Bir cevap yazın

Avatar placeholder

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir