Hepimiz arı ile çiçeğin dansını biliriz; bal yapmak için nektar ve polen toplayan arı ve arıya istediklerini vererek genlerini uzaklara yayan çiçek. Büyük resmi göremeyen arı muhtemelen bahçede kendisini özne, yağmaladığı çiçeği ise nesne sanıyor. Meselenin aslı ise şu; çiçek arıyı, polenini çiçekten çiçeğe taşıması için zekice kullanmakta.

Kabul edelim, bitikilerin bizi de aynı şekilde kullanabiliyor olması aklımızın ucundan geçmiyor. İnsan doğa ilişkisi üstüne yazılmış en etkileyici kitaplardan biri kabul edilen Arzunun Botaniği”nde Michael Pollan insanlarla evcilleşmiş bitkiler arasındaki çıkar temelli ilişkiyi büyüleyici bir şekilde sergiliyor. Dört temel insan arzusunu – tatlılık, güzellik, sarhoşluk ve kontrol- bunları tatmin eden dört bitki -elma, lale, kenevir ve patates- ile ilişkilendirip bu bitkilerin nasıl insanoğlunun en temel dürtülerini hoşnut etmek için evrildiğini gösteriyor. Ve sayfalar ilerledikçe görüyoruz ki, tıpkı bizim bu bitkilerden faydalandığımız gibi, bitkiler de bizden faydalanıyor bu karşılıklı oyunda.

‘Arzunun Botaniği’ çevreci ahlakla yazılmış didaktik bir kitap değil, İnsan ve Doğa hakkında farklı türde bir hikâye anlatıyor. Bizi Yerküre’de yaşam denilen bu karşılıklı büyük ağın içine geri yerleştirmeyi amaçlayan bir hikâye bu.Birçok kişinin gözden kaçırdığı bağlantıları kurmakta şaşırtıcı bir yeteneği olan ve kendi deneyimlerini, bilgisini, tutkusunu paylaşmak isteyen bir bahçıvanın kitabı.

“Çiçeklere karşı kayıtsız kalmak mümkündür; ancak böyle olmuyor.Ruh doktorları bir hastanın çiçeklere karşı kayıtsızlığına klinik depresyon semptomu gözüyle bakar. Anlaşılan açmış bir çiçeğin kendine özgü güzelliği bir kişinin zihnindeki siyah peçeyi ya da saplantılı düşünceleri delip içeri giremez olduğunda o zihnin duyumsal dünyayla bağlantısı da tehlikeli bir şekilde aşınmış oluyor.”**(syf 50)

Pollan, patatesin Avrupa tarihinin seyrini nasıl değiştirdiğini veya kenevirin Batı’daki romantik devrimi nasıl ateşlediğini ortaya koyarken, erkek ve kadın tüm insanların zihinlerindeki fikirlerin bu bitkilerin görünüşünü, tadını ve zihinsel etkilerini nasıl dönüştürdüğünü de inceliyor.

Kategoriler: Genel

0 yorum

Bir cevap yazın

Avatar placeholder

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir