İlk kez 1968 yılında yayımlanan Alıç Ağacı İle Sohbetler’de, bitkilerin yaşadıkları ortam ve birbirleriyle olan ilişkileri, Türkiye’nin bitki örtüsü ve toprak yapısı, erozyon, bitkilerin kara hayatına geçişi gibi oldukça karışık sayılabilecek konular herkesin anlayabileceği sade bir dille anlatılmaktadır. geçmişten günümüze önemini yitirmeyen, türünün az rastlanır örneklerinden biri olan bu kitap Hikmet Birand imzasını taşımaktadır.
Neredeyse yarım yüzyıl önce Ankara’da, Dikmen sırtlarında yalnız bir alıç ağacıyla bilge ruhlu bir üniversite hocası sohbet etmeye başlar. Önce birbirlerini tanır, sonra dereden tepeden konuşurlar. Daha çok da alıç ağacı anlatır. Atalarından, geçmişinden, Anadolu’nun her yerine dağılmış akrabalarından bahseder. Tüm bu sohbeti, o anların tanığı Prof. Dr. Hikmet Birand Alıç Ağacı ile Sohbetler adıyla kitaplaştırmıştır. Alıç ağacının sohbeti noktalarken söylediklerini kulak ardı etmek olanaksızdır:
“Sohbetlerimizi dinlemiş olanlar, Anadolu’yu gezerken bakıp geçtikleri, görmeden geçtikleri manzaraları artık başka bir gözle gözetleyecekler; gördükleri her otun, her çalı ve tek ağacın, taşın toprağın anlattıklarına kulak verecekler ve onlara karşı davranışlarına herhalde bir çekidüzen vereceklerdir.”
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Prof. Dr. Hikmet Birand’ın Alıç Ağacı ile Sohbetler kitabını, Prof. Dr. Tuna Ekim’in sunuş yazısı ve Yrd. Doç. Dr. Mutlu Kart Gür’ün katkılarıyla bir kez daha okurlarla buluşturuyor.
“Bir dağın böğrünü yeşerten ve 2000 metre kadar yükselen ormanların gelişebilmeleri için gereken toprak çeşidini hazırlamak için daha yükseklerde yetişen küçük atlardan, çayır çimenlerden kaç kuşak, kaç yüzyıl emek harcamıştır. Orman basamağı gelişince, artık denge kurulmuş ve oluşan toprağın kayması, akması da önlenmiş olur. Asıl göz önünde tutulması gereken şudur ki o dağda püskürük kayalardan gelişen bu toprak türleri üzerinde, yüksek basamaklarda yaylaklar, alt basamaklarda da ağaçlar ormanlar yetişir. Orman yakılır ya da kesilir de oraya ekin ekilecek olursa belki bir iki yıl ürün alınır, ama ekin yetiştirmeye elverişli olmayan o toprak da…”*
*Kitaptan alıntı
0 yorum