Çevremiz, üzerinde yaşadığımız dünyamız ve sahip olduğumuz doğa… Üzerinde yaşayan her insanın edebildiği kadar dikkat ve gösterebildiği kadar özenle iyileşebilecek konumdalar. Fakat çevremize baktığımızda birçok insanın duyarsız davrandığını görüyoruz. Kimse kimseden büyük projeler yapmasını, küresel ısınmayı bitirmesini, birden tüm çevresel sorunların son bulmasını sağlayacak fikirler üretmesini istemiyor. Fakat en basit haliyle çevreye çöp ve izmarit atmamak, hayvanlara ve bitkilere zarar vermemek, toplu taşımayı kullanmak veya arabamızın bakımlarını düzenli yaptırarak çevreye salınan karbon emisyonlarını azaltmak gibi insanın elinde olan davranışları sergilemesini bekliyor ve istiyoruz.
Büyüdüğünde çevreye duyarsız olan insanların, yapılan araştırmalar ışığında küçükken, bilhassa 12 yaşına kadar doğada hiç vakit geçirmemiş, kendisine örnek olunmamış, zarar verdiği durumlarda güzelce uyarılmamış kişiler olduğunu görüyoruz. Bunu azaltmanın ve engellemenin yolu da eğitimden geçmektedir. Çevre eğitimi bir süreçtir ve gelecek nesillerin de buna ihtiyacı vardır. Peki bu eğitim için neler yapabiliriz?
• Çevre eğitimine önce ailede, kendimiz örnek olarak başlanmalıdır.
Geri dönüşümün yapıldığı, hayvanlar için dışarıya yemek ve suyun koyulduğu, lüzumsuz ışıkların söndürüldüğü ve boşa suyun akıtılmadığı bir evde yaşayan çocuk, doğal olarak bunları benimseyecek ve alışkanlık haline getirecektir. Çocuklar harika bir taklit becerisiyle donatılmıştır ve bizim yaptığımız her şey aslında çocuğumuzun karakterini, davranışlarını belirleyecektir.
• Belgesel izleyin, kitaplarını çevre bilinciyle ilgili kitaplardan seçin.
Çok uzun olmayan, gerek çevresel konularda bilgilendirici gerekse hayvan ya da bitkilerin yaşamlarıyla ilgili olan belgeselleri çocuklarla birlikte izlemeniz, üzerine tartışmanız çocukların dikkatini çekeceği gibi bilgi seviyesini de yükseltecek ve bu aktiviteleri sizinle yapıyor olmak da ayrıca motive edecektir. Aynı şekilde kitaplarını da çevresel konulardan seçip okuyup üzerine tartıştığınızda çocukların algıları ve doğaya bakış açıları doğal bir şekilde değişecek ve güzelleşecektir.
• Doğada vakit geçirin.
Doğanın sadece piknik yapmak ya da biraz yürümek için var olduğunu zanneden bir çocuğunuz varsa bunu değiştirmenin vakti gelmiş demektir. Çocuğunuzla doğada daha çok vakit geçirin. Doğadayken ya da çeşitli nedenlerden dolayı bu vakit kısıtlıysa arabada giderken bile bulutları şekillere benzetebilir, belirli bir renkteki çiçekleri bulmaya çalışabilir, ağaçlara sarılabilir, doğada gördüğü renkleri sayabilir, nehir kenarında derin nefesler alıp verebilirsiniz. Böylelikle çocuklar tüm duyu organlarıyla doğayı özümseyecek, çevrenin değerinin farkına varacaktır.
• Öğretmenlerden ya da okul yönetiminden eğitimler talep edin.
Aileler ve çocuklar için okulunuzdan çevre eğitimini talep etmeyi unutmayın. Ailelerin daha bilinçli olduğu durumlarda talep olduğu sürece bu tarz etkinlikler de sürekli devam edecek ve çocuklar için farklı bir gelecek inşa etmenin adımları atılacaktır. Okulda ilgili bir öğretmen varsa eğitimi ondan talep edebilir ya da çeşitli dernek/vakıflarla iletişime geçilmesini önerebilirsiniz.
• Bitki büyütmesine ya da evcil hayvan bakmasına izin verin, fırsat oluşturun.
Kendi kendinize sebze tohumları ekebileceğiniz gibi hazır alınan tohumları da ekebilirsiniz. Faydalı çiçeklerden alarak hem bakımını çocuğunuza verebilir hem de bitkilerle şifalanmayı da seçebilirsiniz. Toprağa değmek, bir şey üretmek, bir canlının yaşaması için elinden geleni yapmak hem doğa sevgisi hem de sorumluluk bilinci için harika bir fırsattır. Çocukların toprakla ve doğada vakit geçirdiklerinde daha sakin ve ılımlı oldukları, dikkat sürelerinin arttığı yapılan araştırmaların sonucunda gözlenmiştir. Çocuklarımızın hem bilişsel hem sosyal-duygusal hem de motor becerilerinin gelişmesi açısından da çok faydalıdır.
• Doğruyu anlatırken güler yüzlü olmayı, yanlış davranışları için uyarmayı unutmayın.
Çocuklar bilmediği durumlarda o an içgüdüsel olarak bazı hareketlerde bulunurlar ve bu hareketlerin doğruluğu ya da yanlışlığı hakkında bir yargıları yoktur. Bundan dolayı doğamız için uygunsuz davranışlarda bulunduklarında uyarmayı, bu davranışın neden yanlış olduğunu anlatmayı ve doğrusunun neler olabileceği hakkında tartışıp güzel davranışlarını onaylamayı ihmal etmeyin.
• Gençlik merkezleri ve şehir kulüplerine gidebilirsiniz.
Şehrinizde gençlik merkezi veya belediye kulüpleri varsa bunlar çocuklarınız için çok güzel fırsatlardır. Çocuklarınızla birlikte gençlik merkezine konuşmaya gidebilir, bu merkezlerin düzenlediği doğa yürüyüşleri ve doğa etkinliklerine birlikte katılabilir, kulüplerdeki etkinliklerin yanı sıra doğa sporları yapabilirsiniz. Bu şekilde çocuğunuz doğanın bir parçası olduğunu hatırlarken hem de enerjisini atabileceği yeni alanlar keşfetmiş olacaktır.
• Yapılandırılmış eğitimin dozunu aşmayın.
Belirli aralıklarla sözel olarak, doğal ortamdan ve eğlenceden uzaklaşmış bir şekilde çevre eğitimi sıkıcı olacak ve çocuklarınızın ilgisini çekmeyecektir. Özümsemekte de zorlanacaklardır. Bu yüzden doğal ortamlarda doğal bir şekilde ve yaş düzeyine uygun konuşmalarla bilgilendirme yapmayı unutmamalıyız.
Şevval Umay Özdemir
0 yorum