Göç, kıtlık ve savaş. İnsanlık tarihinin her döneminde olmuştur. Peki neden? Bunca nimet varken, bu kavga niye? Ne için yapılan bunca zulüm?
Dünyada çöplere atılan yiyecekler ile açlıktan ölen insanların 15 katını besleyecek bir oran varken obezite ile mücadele ediyoruz. Çok ironik ve insanlık adına utanç verici bir durum.
Dünya Bankası raporunda, dünyada her 9 insandan biri yetersiz besleniyor. Özellikle 5 yaşın altındaki çocukların yüzde 22’sinde açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle gelişme bozuklukları görülmekte. Dünyada her gün yaklaşık 25 bin kişi açlığa bağlı olarak hayatını kaybetmekte. Her yıl yaklaşık 600 milyon insan güvenilir olmayan gıda tükettiği için hasta olmakta ve bunların 420 bini ölmektedir. Dünya kozmetik sektörünün küresel hacminin 200 milyar dolar olduğunu düşündüğümüzde, Afrika’da çocukların açlıktan ölmesi çok acı verici bir durum.
Aşırı beslenme ve obezitenin küresel ekonomiye etkisi 2 trilyon dolar civarında. Dünyada 700 milyon obez ve 2,3 milyar fazla kilolu insan olduğu tahmin edilmekte. Dünya Sağlık Örgütü obeziteyi en riskli 10 hastalıktan biri kabul ederken, örgüt tarafından yürütülen son araştırmalarda obezitenin kanserle yakın ilgisi olduğu belirlenmiştir.
Ayrıca dünyada 844 milyon insan içme suyuna, 2,1 milyar insan da temiz suya ulaşamıyor.
Masum insanlar ölüyor. Savaşlar çıkıyor. İnsanlar göç etmek zorunda kalıyor. Güç için, para için, konfor için yaşamaktan vazgeçmeyenler yüzünden bunca şey. İçimizdeki vicdanın sesi o kadar kısılmış ki duymuyoruz. Bencillik bandı çekilmiş gözümüze. Merhamet kulağı ile duymadıkça, ahlak gözlüğü ile bakmadıkça, ölen o masumlar için dertlenmedikçe bazı şeyler değişmeyecek.
Dünyada ki her şeye tevazu ile yaklaşmamız ve vicdanımızın sesini duymak için daha çok çaba sarf etmemiz gerekiyor. Unutma ki, “bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter.”*
Şimdi uyku zamanı değil, uyanma vakti.
Ziraat Mühendisi
Rıdvan Keskin
*Malcolm X
0 yorum