Başka Bir Tarım Mümkün mü?

İyi haber: Dünya çapındaki gıda şirketlerinin bütün baskılarına rağmen günümüzde gıda üretiminin %70’i hâlâ küçük çiftçilikle yapılıyor. Bunun anlamı, sağlıklı gıdalar için hâlâ çok geç değil. Bu kitapta söz alan yazarlar agroekolojinin çeşitli veçhelerini –yaygınlaşmasının önündeki engeller ve imkânlar da dahil– ele alırken bu ümidi korumaya ve geliştirmeye çalışıyorlar: Başka bir tarım mümkün, başka bir dünya mümkün.

Bir bilim, uygulama ve hareket olarak 1980’lerde dünya sahnesine çıkan agroekoloji günümüzde, endüstriyelleşmiş, tek tip ürüne dayanan, doğaya zarar veren, kâr rasyonalitesini temel alan şirket tipi üretim karşısında güçlü bir alternatif haline gelmektedir.

Agroekoloji organik tarım, permakültür, onarıcı tarım, doğal tarım gibi değişik yaklaşımları bir araya toplar ama bunlardan daha fazlasıdır: Ayırt edici hedefleri arasında çiftçilerin girdi bağımlılığını ortadan kaldırmak, gıda üretimine bir ekonomi-politik meselesi olarak bakarak gelir dağılımının daha adil hale gelmesine çalışmak, zararlıların ve hastalıkların polikültür, doğal şeritler, doğal tarla sınırları vb. uygulamalarla kontrol altına alınması, çiftçiden çiftçiye bilgi aktarımını hayata geçirmek, tarımsal sorunların çözümü için geleneksel kadim bilgiyi günümüzün bilimsel tarım bilgisiyle bütünleştirmek, genel geçerli reçeteler yerine, yerele odaklanan bir bilgi birikimini ve paylaşımını teşvik etmektir.

“Agroekoloji belli reçetelere indirgenen bir sistem değildir. Belirli bir bölgede endüstriyel tarım –hatta organik tarım– yapıyorsanız yayımcılardan aldığınız standart reçeteleri uygulayabilirsiniz. Belli dönemlerde sentetik tarım ilaçlarını –organik tarımda biyopestisitleri– kullanabilirsiniz. Agroekolojide ise reçetelerden çok belli ilkelerden söz etmek daha doğrudur. Her bölge, hatta her çiftçi için farklı uygulamalar söz konusu olabilir. Agroekoloji geleneksel bilgiyi –yerel bilgi veya daha genel olarak halkın bilgisini– modern, bilimsel tarım bilgileriyle bütünleştirir. Endüstriyel tarımda çiftçi bilgi açısından neredeyse boş bir kap gibi kabul edilir. Bilginin ona tamamen dışarıdan verildiği varsayılır. Böylelikle “modern” denilen tarımsal girdileri üreten şirketler çiftçiyi manipüle ederek kendisine bağlar. Agroekoloji ise eğitim anlayışı olarak “inşacı eğitimi” esas alır. Bilgi nakledilemez. Nakledilen enformasyondur. Herkes bilgiyi, aldığı enformasyondan yararlanarak kendisi oluşturur, inşa eder. Hiç kimse mutlak anlamda bilgisiz değildir.”*

  • Kitaptan alıntı.

Agroekoloji – Başka Bir Tarım Mümkün

Hazırlar: Tayfun Özkaya, Mesut Yüce Yıldız, Fatih Özden, Umut Kocagöz

Kategoriler: Genel

0 yorum

Bir cevap yazın

Avatar placeholder

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir