Neden Permakültür?

Permakültür’ün kelime anlamı;
İngilizce;
Permaculture = Perma + culture
Perma > permanent : sürdürülebilir, sınırsız Culture > agriculture : tarım
Latince;
Permanens + Cultura > diretmek + insan ikameti
Yeryüzünde insan işgalinde diretmek diyebiliriz.

Permakültür nedir?
Neyi nasıl yapacağımızı değil, yapmakla ilgili nasıl düşüneceğimizi öğreten ve
neye karşı olduğumuzla değil, ne yaratmak istediğimize odaklanan bir tasarım bilimidir.

Neden permakültür?
Bizi ne öldürür? Toprak kaybı, ormansızlaşma, kirlilik. Bunların oluşmasının başlıca sebebi ‘tarım’dır.
Konvansiyonel tarım şekli ile dünya üzerinde her yıl 75 milyar ton toprak kaybı olduğu tahmin
edilmektedir. Bu demek oluyor ki, bu kadar çok toprak kaybına sebep olduğu için tarım olursa
medeniyet sona erecek. Peki tarım olmadan gıda ihtiyacımızı nasıl karşılarız? İhtiyaçlarımızı toprak
kaybetmeden nasıl karşılarız? Bu sorular bizi tekil ihtiyaçlarımıza ulaştırır. Temiz hava, temiz su, temiz
ve besleyici gıda, makul barınak (sıcakta kendini soğutan, soğukta kendini ısıtan, kendi suyunu
toplayan) ve ahenkli toplum (her kişiye olduğu gibi değer veren, rekabet yerine dayanışmaya dayalı
bir toplum). İşte permakültür tüm bu ihtiyaçlarımızı karşılayabilmemiz için; insanlık yeryüzünde
işgaline devam edebilsin diye, insanlığı kurtarmak için oluşmuş bir tasarım bilimidir.

Permakültür nasıl ortaya çıkmıştır?
Bu isim 1959 yılında Bill Mollison Tazmanya’nın yağmur ormanlarında otlayan keseli hayvanları
gözlemlerken aklına gelmiş. Ekosistemin yaşam verici bereketi ve karşılıklı zengin bağlantılarından
etkilenen Mollison bunun kadar iyi işleyen sistemler inşa edebileceğimizi düşünmüş.
1970 lerde David Holmgren ile birlikte , doğaya ve yerli kültürlere dair gözlemlerini kullanarak, bu
ekosistemleri böyle zengin ve sürdürülebilir kılan ilkeleri tespit etmeye başlarlar.
Amaçları bu ilkeleri ekolojik olarak duyarlı ve üretken peyzajların tasarımında kullanmaktır.
Permakültür ilkeleri doğanın bilgeliğine dayalı olduğu için, çıkış noktası olan tarımın çok ötesinde,
nefes kesen bir kapsayıcılığa sahiptir.
İnşaat, enerji ve atık su sistemleri, köyler ve okul müfredatları, ticari işletmeler, topluluklar ve karar
verme süreçleri gibi daha soyut yapıların tasarlanması için de kullanılmıştır.

Permakültür bunu nasıl yapıyor?
Organik bahçecilik, geri dönüşüm, doğal inşaat, yenilenebilir enerji ve hatta uzlaşma yoluyla karar
verme ve toplumsal adalet girişimleri gibi uygulamaları sürüdürülebilirliğin araçları olarak kabul
edersek, permakültür bu araçları düzenlememize ve ne zaman nasıl kullanacağımıza karar vermemize
yardımcı olan alet çantasıdır.
Permakültür kendi başına bir disiplin değil, farklı disiplinleri, stratejileri ve teknikleri birbirleriyle
ilişkilendiren bir yaklaşımdır.
Tıpkı doğa gibi elindekilerinin en iyi yönlerini bir araya getirerek kullanır. Enerjiyi verimli kullanmayı
esas alır.
Permakültürün tekelinde bulunan hiçbir teknik ve ya uygulama yoktur.
İlişkiler yerine eşyalara odaklı bir kültürde permakültürün ‘şeyler’ yerine bağlantılar üzerindeki
bağlantısını anlamak biraz zor olabilir. Anlamak için öncelikle örüntü kavramını anlamamız gerekir.
Bunun için youtubedan Sinan Canan ‘ ın örüntü gözü adlı tedx konuşmasını izlemenizi isteyeceğim.
Permakültürün amacı ekolojik olarak duyarlı, ekonomik olarak zengin insan toplulukları tasarlamaktır.

Üç etik kural çerçevesinde hareket eder.
-Dünyayı gözetmek -insanları gözetmek ve -bu gözetimin yarattığı artık ürünü yeniden bu ilkelere
vakfetmek.
Permakültür tasarımının amacı; En az ömürleri boyunca bakımları için ve ömürleri sonunda
yenilenebilmeleri için gerekecek kadar enerjiyi üretebilen, kararlı ve onarıcı sistemler kurabilmek.
İhtiyaç duyduklarımızı üretirken, toprak yaratmak. Çünkü toprak üretmeyen her sistem çökmeye
mahkumdur.

Ziraat Mühendisi
Permakültür Tasarımcısı
İpek Yavuz