Ne yazık ki plastik kullanımının çok fazla olduğu bir çağda yaşasak da tüm bu ürünlerin doğa dostu, sürdürülebilir alternatiflerini bulmak mümkün. Ama alternatiflere geçmeden önce gelin birlikte plastiğin zararların biraz bahsedelim.

Plastiklerin hammaddesi genellikle petroldür ve doğada kendiliğinden parçalanıp yok olmazlar, sadece gözle görülmeyecek kadar küçük parçalara bölünerek mikro plastikler haline gelir, denizlerimizi, okyanuslarımızı, toprağımızı, yer altı sularını, gıdamızı ve dolayısıyla da bizim vücutlarımızı kirletirler.

Dünya üzerinde her sene yaklaşık 300 milyon ton (yaklaşık 1.200 adet balinaya eş değer olarak düşünebilirsiniz) plastik üretiliyor ve üstelik bunların yarısı tek kullanımlık yani en fazla on dakika kullanıp sonra çöpe attığımız plastik ürünler. Ve ne yazık ki çalışmalar, dünya üzerinde üretilmiş ve atık haline gelmiş plastiklerin sadece %9’unun geri dönüştürüldüğünü gösteriyor.

“Peki geri dönüşüm tesislerine gitmiyorsa bu plastikler nereye gidiyor?” dediğinizi duyar gibiyim. Çok doğru bir soru.

Geri kalanlar rüzgâr ve yağmurların etkisiyle yolculuklarını deniz ve okyanuslarda tamamlıyor…

Şu an mesela 7. Kıta adını verdiğimiz, Pasifik Okyanusu’nun ortasında bir çöp alanı mevcut. Kıta deyince katı, üzerinde yürüyebileceğimiz ada gibi bir şey gelmesin tabii ama, çorba benzeri, okyanus tabanına kadar inen çöplerden oluşmuş 1,6 milyon kilometrekarelik bir alan. Fransa’nın üç katına, Türkiye’nin beş katına tekabül ediyor. 1,8 trilyon plastik içeriyor. Total ağırlığı ise 80,000 ton.

Bunun önüne geçmek istiyorsak başta tek kullanımlık plastikler olmak üzere, plastikleri hayatımızdan çıkarmalı, zorunlu olarak kullandıklarımız var ise onların atıklarını da geri dönüşüme göndermeliyiz.

Öncelikle tek kullanımlık plastiklerin alternatifleriyle başlayalım.

Plastik pipet >> cam/bambu/çelik/kâğıt/buğday sapı pipet

Plastik çatal bıçak kaşık >> bambu/çelik çatal bıçak kaşık

Plastik bardak >> çelik/silikon bardak

Plastik su şişesi >> suluk veya termos

Plastik poşet >> bez çanta

Plastik buzdolabı poşeti >> silikon gıda çantası, balmumu kumaş

Streç film >> silikon gıda bonesi, balmumu kumaş

Gelelim, nispeten daha uzun kullanımlı ama yine plastik ürünlere.

Duş jeli >> doğal sabun

Şampuan >> katı şampuan veya sabun

Plastik duş lifi >> örgü lif, kabak lifi

Plastik diş fırçası >> bambu diş fırçası

Plastik saplı kulak çubuğu >> kâğıt saplı kulak çubuğu

Plastik bulaşık süngeri >> ahşap fırça, örme bez, kabak lifi

Tabii ki plastikler bunlarla bitmiyor. Mesele ambalajlı gıdalar. Hem işlenmiş gıda olmaları sebebiyle bizim sağlığımıza hem de ambalajları sebebiyle doğaya zarar verdikleri için kendi atıştırmaklarımızı, gıdamızı kendimiz evimizde yapabilir, onları yanımızda taşırken de buzdolabı poşeti ya da plastik kaplar yerine cam kavanozlardan, balmumu kumaşlardan faydalanabiliriz.

Bunun dışında oyuncakların da birçoğu plastiktir. Hatta birden fazla malzemeden üretildikleri için geri dönüşmezler. Plastik oyuncaklar yerine ahşap ya da ikinci el ürünler tercih edebiliriz.

Ayrıca bazı kıyafetlerimizin içinde de plastik vardır, bunlara polyester kumaş denir. Her yıkamada sularımıza daha fazla mikro plastik salarak ayrı bir kirliliğe sebep olurlar. Yeni bir kıyafet satın alırken kumaş türüne dikkat ederek satın almalı, ikinci el ürünlere şans vermeliyiz.

Peki ya mecburen kullandıklarımız ne olacak?

Sıfır Atık Yönetmeliği’nin geçmesiyle birlikte artık her ilçe belediyesi, atıklardan sorumlu hale geldi. Eğer evde geri dönüşüm yapmıyorsanız, yarın ilk iş ilçe belediyenizi arayarak geri dönüşüm yapmak istediğinizi, bunun için nasıl bir yol izledikleriniz sorabilirsiniz.

Tüm bu öğrendiklerimiz doğrultusunda altını çizmek istediğim birkaç nokta daha var:

1) Her plastik geri dönüşmez.

Nasıl anlayacağım derseniz, internetten plastik türlerini araştırabilir, numaralarına göre geri dönüşüp dönüşmediklerini öğrenebilirsiniz. Böylece plastik bir ürün satın almak “zorunda” kalırsanız ambalajın arkasındaki sayının ne ifade ettiğini, o ambalajın geri dönüşüme uygun olup olmadığını anlayabilirsiniz.

2) Geri dönüşüm son çaredir.

Diyelim ki ambalaj üzerindeki rakam geri dönüştürülebildiğini gösteriyor, işte o anda geri dönüşümün de maliyetli bir iş olduğunu, işlemler sırasında su ve elektrik kullanıldığını unutmamalı; o plastiğe gerçekten ihtiyacımız olup olmadığını sorgulamalı ve doğa dostu alternatifi olup olmadığına bakmamız gerektiğini aklımızın bir köşesinden çıkarmamalıyız. Her zaman dediğimiz gibi, geri dönüşüm son çaredir, önemli olan onları hayatımıza hiç sokmamak.

3) Plastiksiz yaşam sıfır plastik mi demektir?

Bu çok büyük bir yanılgı ne yazık ki. Plastiksiz yaşama geçiyoruz diye evdeki tüm plastikleri atmamalıyız. Onlar için de kaynak kullanıldığını ve bir önceki maddede de söylediğimiz gibi geri dönüşüm işlemlerinin çok da doğa dostu olmadığını unutmamalıyız. Ne yazık ki hepimizin evinde plastikler mevcut, onların kullanım işlevini değiştirip yeniden değerlendirebilir veya ihtiyacı olan bir başkasına verebiliriz.

Evet, gördüğümüz gibi plastik yaşam mümkün. Umarım sizler de en kısa zamanda gezegenimizin adına plastikleri hayatınızdan çıkarır, daha doğa dostu bir yaşama doğru adımlar atmaya başlarsanız. Çünkü unutmayın, yaşayabileceğimiz BAŞKA BİR GEZEGEN YOK.

Nil Ormanlı Balpınar / @nilkiyisi

Kategoriler: Genel

0 yorum

Bir cevap yazın

Avatar placeholder

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir